Vocabulary
Learn Verbs – Turkish

net görmek
Yeni gözlüklerimle her şeyi net görüyorum.
see clearly
I can see everything clearly through my new glasses.

inşa etmek
Çin Seddi ne zaman inşa edildi?
build
When was the Great Wall of China built?

sevmek
Kedisini çok seviyor.
love
She loves her cat very much.

incelemek
Kan örnekleri bu laboratuvarda inceleniyor.
examine
Blood samples are examined in this lab.

dışarı koşmak
Yeni ayakkabılarıyla dışarı koştu.
run out
She runs out with the new shoes.

kesip almak
Etten bir dilim kestim.
cut off
I cut off a slice of meat.

tekrar görmek
Sonunda birbirlerini tekrar görüyorlar.
see again
They finally see each other again.

başlamak
Yeni bir hayat evlilikle başlar.
begin
A new life begins with marriage.

sevmek
Atını gerçekten çok seviyor.
love
She really loves her horse.

birbirine bakmak
Uzun süre birbirlerine baktılar.
look at each other
They looked at each other for a long time.

etrafında dönmek
Bu ağacın etrafından dönmelisin.
go around
You have to go around this tree.
