Vocabulary
Learn Verbs – Turkish

nefret etmek
İki çocuk birbirinden nefret ediyor.
hate
The two boys hate each other.

bağlamak
Bu köprü iki mahalleyi bağlıyor.
connect
This bridge connects two neighborhoods.

ortadan kaldırmak
Bu şirkette yakında birçok pozisyon ortadan kaldırılacak.
be eliminated
Many positions will soon be eliminated in this company.

onaylamak
İyi haberleri kocasına onaylayabildi.
confirm
She could confirm the good news to her husband.

kaçırmak
Adam trenini kaçırdı.
miss
The man missed his train.

onaylamak
Fikrinizi seve seve onaylıyoruz.
endorse
We gladly endorse your idea.

katlanamamak
O şarkıyı katlanamıyor.
stand
She can’t stand the singing.

hazırlamak
Lezzetli bir yemek hazırlıyorlar.
prepare
They prepare a delicious meal.

belirlemek
Tarih belirleniyor.
set
The date is being set.

saklamak
Parayı saklayabilirsiniz.
keep
You can keep the money.

kullanmak
Kozmetik ürünlerini her gün kullanıyor.
use
She uses cosmetic products daily.
