Vocabulario
Aprender verbos – turco

boyamak
Ellerini boyadı.
pintar
Ella ha pintado sus manos.

sohbet etmek
Komşusuyla sık sık sohbet eder.
charlar
A menudo charla con su vecino.

peşinden koşmak
Anne oğlunun peşinden koşuyor.
correr tras
La madre corre tras su hijo.

yollamak
Mektubu şimdi yollamak istiyor.
despachar
Ella quiere despachar la carta ahora.

reddetmek
Çocuk yemeğini reddediyor.
rechazar
El niño rechaza su comida.

buluşmak
Arkadaşlar birlikte yemek için buluştular.
encontrar
Los amigos se encontraron para cenar juntos.

teklif etmek
Çiçekleri sulamayı teklif etti.
ofrecer
Ella ofreció regar las flores.

birbirine bakmak
Uzun süre birbirlerine baktılar.
mirarse
Se miraron durante mucho tiempo.

izlemek
Her şey burada kameralarla izleniyor.
vigilar
Aquí todo está vigilado por cámaras.

satışa sunmak
Malzemeler satışa sunuluyor.
liquidar
La mercancía se está liquidando.

ilgilenmek
Kapıcımız kar temizliğiyle ilgileniyor.
encargarse de
Nuestro conserje se encarga de la eliminación de nieve.
