Сөздік
Етістіктерді үйреніңіз – English (UK)

help
The firefighters quickly helped.
yardım etmek
İtfaiyeciler hızla yardım etti.

think outside the box
To be successful, you have to think outside the box sometimes.
kutunun dışında düşünmek
Başarılı olmak için bazen kutunun dışında düşünmelisiniz.

swim
She swims regularly.
yüzmek
Düzenli olarak yüzüyor.

close
She closes the curtains.
kapatmak
Perdeleri kapatıyor.

like
She likes chocolate more than vegetables.
sevmek
Çikolatayı sebzelerden daha çok seviyor.

speak out
She wants to speak out to her friend.
konuşmak
Arkadaşıyla konuşmak istiyor.

embrace
The mother embraces the baby’s little feet.
kucaklamak
Anne, bebeğin küçük ayaklarını kucaklıyor.

check
The dentist checks the teeth.
kontrol etmek
Dişçi dişleri kontrol ediyor.

guarantee
Insurance guarantees protection in case of accidents.
garantilemek
Sigorta, kaza durumunda koruma garantiler.

examine
Blood samples are examined in this lab.
incelemek
Kan örnekleri bu laboratuvarda inceleniyor.

stand up
She can no longer stand up on her own.
ayakta kalmak
Artık kendi başına ayakta kalamıyor.
