Сөздік

Етістіктерді үйреніңіз – English (UK)

cms/verbs-webp/69139027.webp
help
The firefighters quickly helped.
yardım etmek
İtfaiyeciler hızla yardım etti.
cms/verbs-webp/53284806.webp
think outside the box
To be successful, you have to think outside the box sometimes.
kutunun dışında düşünmek
Başarılı olmak için bazen kutunun dışında düşünmelisiniz.
cms/verbs-webp/123619164.webp
swim
She swims regularly.
yüzmek
Düzenli olarak yüzüyor.
cms/verbs-webp/53064913.webp
close
She closes the curtains.
kapatmak
Perdeleri kapatıyor.
cms/verbs-webp/118868318.webp
like
She likes chocolate more than vegetables.
sevmek
Çikolatayı sebzelerden daha çok seviyor.
cms/verbs-webp/15441410.webp
speak out
She wants to speak out to her friend.
konuşmak
Arkadaşıyla konuşmak istiyor.
cms/verbs-webp/109071401.webp
embrace
The mother embraces the baby’s little feet.
kucaklamak
Anne, bebeğin küçük ayaklarını kucaklıyor.
cms/verbs-webp/118549726.webp
check
The dentist checks the teeth.
kontrol etmek
Dişçi dişleri kontrol ediyor.
cms/verbs-webp/54887804.webp
guarantee
Insurance guarantees protection in case of accidents.
garantilemek
Sigorta, kaza durumunda koruma garantiler.
cms/verbs-webp/73488967.webp
examine
Blood samples are examined in this lab.
incelemek
Kan örnekleri bu laboratuvarda inceleniyor.
cms/verbs-webp/106088706.webp
stand up
She can no longer stand up on her own.
ayakta kalmak
Artık kendi başına ayakta kalamıyor.
cms/verbs-webp/68761504.webp
check
The dentist checks the patient’s dentition.
kontrol etmek
Dişçi hastanın diş yapısını kontrol ediyor.