Сөздік

Етістіктерді үйреніңіз – Serbian

cms/verbs-webp/120870752.webp
çıkarmak
O büyük balığı nasıl çıkaracak?
çıkarmak
O büyük balığı nasıl çıkaracak?
pull out
How is he going to pull out that big fish?
cms/verbs-webp/54887804.webp
garantilemek
Sigorta, kaza durumunda koruma garantiler.
garantilemek
Sigorta, kaza durumunda koruma garantiler.
guarantee
Insurance guarantees protection in case of accidents.
cms/verbs-webp/74119884.webp
açmak
Çocuk hediyesini açıyor.
açmak
Çocuk hediyesini açıyor.
open
The child is opening his gift.
cms/verbs-webp/85968175.webp
zarar görmek
Kazada iki araba zarar gördü.
zarar görmek
Kazada iki araba zarar gördü.
damage
Two cars were damaged in the accident.
cms/verbs-webp/118765727.webp
yük olmak
Ofis işi ona çok yük oluyor.
yük olmak
Ofis işi ona çok yük oluyor.
burden
Office work burdens her a lot.
cms/verbs-webp/65915168.webp
hışırdamak
Ayaklarımın altındaki yapraklar hışırdayarak.
hışırdamak
Ayaklarımın altındaki yapraklar hışırdayarak.
rustle
The leaves rustle under my feet.
cms/verbs-webp/46998479.webp
tartışmak
Planlarını tartışıyorlar.
tartışmak
Planlarını tartışıyorlar.
discuss
They discuss their plans.
cms/verbs-webp/119335162.webp
hareket etmek
Çok hareket etmek sağlıklıdır.
hareket etmek
Çok hareket etmek sağlıklıdır.
move
It’s healthy to move a lot.
cms/verbs-webp/90419937.webp
yalan söylemek
Herkese yalan söyledi.
yalan söylemek
Herkese yalan söyledi.
lie to
He lied to everyone.
cms/verbs-webp/90773403.webp
takip etmek
Köpeğim beni koşarken takip ediyor.
takip etmek
Köpeğim beni koşarken takip ediyor.
follow
My dog follows me when I jog.
cms/verbs-webp/90617583.webp
getirmek
Paketi merdivenlerden yukarı getiriyor.
getirmek
Paketi merdivenlerden yukarı getiriyor.
bring up
He brings the package up the stairs.
cms/verbs-webp/98294156.webp
ticaret yapmak
İnsanlar kullanılmış mobilyalarla ticaret yapıyorlar.
ticaret yapmak
İnsanlar kullanılmış mobilyalarla ticaret yapıyorlar.
trade
People trade in used furniture.