oturmak
O, gün batımında denizin yanında oturuyor.
앉다
그녀는 일몰 때 바닷가에 앉아 있다.
terk etmek
Turistler plajı öğlen terk eder.
떠나다
관광객들은 정오에 해변을 떠난다.
yazmak
Çocuklar yazmayı öğreniyorlar.
철자하다
아이들은 철자하는 것을 배우고 있다.
kaybolmak
Yolumda kayboldum.
길을 잃다
나는 길을 잃었다.
sahip olmak
Kırmızı bir spor arabaya sahibim.
소유하다
나는 빨간색 스포츠카를 소유하고 있다.
koşmak
Atlet koşuyor.
달리다
운동선수가 달린다.
bırakmak
Şimdi sigarayı bırakmak istiyorum!
그만두다
나는 지금부터 흡연을 그만두려고 한다!
geri aramak
Lütfen beni yarın geri ara.
다시 전화하다
내일 다시 전화해 주세요.
pratik yapmak
Her gün kaykayıyla pratik yapıyor.
연습하다
그는 스케이트보드로 매일 연습한다.
cevaplamak
Öğrenci soruyu cevaplıyor.
답하다
학생은 질문에 답한다.
birbirine bakmak
Uzun süre birbirlerine baktılar.
서로 보다
그들은 서로를 오랫동안 바라보았다.
şüphelenmek
Kız arkadaşı olduğundan şüpheleniyor.
의심하다
그는 그것이 그의 여자친구라고 의심한다.