başarılı olmak
Bu sefer başarılı olmadı.
잘 되다
이번에는 잘 되지 않았다.
yaymak
Kollarını geniş yaydı.
벌리다
그는 팔을 넓게 벌린다.
birlikte taşınmak
İkisi yakında birlikte taşınmayı planlıyor.
함께 살다
그 둘은 곧 함께 살 계획이다.
beklemek
Kız kardeşim bir çocuk bekliyor.
기대하다
내 언니는 아이를 기대하고 있다.
inşa etmek
Çin Seddi ne zaman inşa edildi?
지다
중국의 만리장성은 언제 지어졌나요?
sohbet etmek
Birbirleriyle sohbet ediyorlar.
채팅하다
그들은 서로 채팅한다.
yürüyüşe çıkmak
Aile Pazar günleri yürüyüşe çıkıyor.
산책하다
그 가족은 일요일에 산책을 간다.
kapatmak
Musluğu sıkıca kapatmalısınız!
닫다
너는 수도꼭지를 꽉 닫아야 한다!
cesaret etmek
Suya atlamaya cesaret edemiyorum.
감히하다
나는 물에 뛰어들기 감히하지 않는다.
talep etmek
Torunum benden çok şey talep ediyor.
요구하다
내 손주는 나에게 많은 것을 요구합니다.
bitirmek
Kızımız yeni üniversiteyi bitirdi.
끝내다
우리 딸은 방금 대학을 끝냈다.
geride kalmak
Gençlik zamanı onun için çok geride kaldı.
뒤에 있다
그녀의 청춘 시절은 매우 멀리 뒤에 있다.