çalışmak
Motosiklet bozuldu; artık çalışmıyor.
작동하다
오토바이가 고장 났다; 더 이상 작동하지 않는다.
para harcamak
Onarım için çok para harcamamız gerekiyor.
돈을 쓰다
우리는 수리에 많은 돈을 써야 한다.
binmek
Çocuklar bisiklete veya scooter‘a binmeyi severler.
타다
아이들은 자전거나 스쿠터를 타는 것을 좋아한다.
ödemek
Kredi kartıyla çevrim içi ödeme yapıyor.
지불하다
그녀는 신용카드로 온라인으로 지불한다.
bağlamak
Bu köprü iki mahalleyi bağlıyor.
연결하다
이 다리는 두 동네를 연결한다.
sevmek
Çocuk yeni oyuncağını seviyor.
좋아하다
아이는 새 장난감을 좋아한다.
sarhoş olmak
Her akşam neredeyse sarhoş oluyor.
취하다
그는 거의 매일 저녁에 취한다.
öncülük etmek
En deneyimli dağcı her zaman öncülük eder.
이끌다
가장 경험 많은 등산객이 항상 이끈다.
tanımak
Garip köpekler birbirlerini tanımak isterler.
알아보다
생소한 개들은 서로를 알아보고 싶어한다.
etkilemek
Başkaları tarafından etkilenmeye izin verme!
영향을 받다
다른 사람들에게 영향을 받지 마라!
var olmak
Dinozorlar bugün artık var olmuyor.
존재하다
공룡은 오늘날 더 이상 존재하지 않는다.
cevap vermek
Bir soruyla cevap verdi.
응답하다
그녀는 질문으로 응답했다.