yenilemek
Ressam duvar rengini yenilemek istiyor.
갱신하다
페인터는 벽색을 갱신하고 싶어한다.
okumak
Gözlüksüz okuyamam.
읽다
나는 안경 없이 읽을 수 없다.
şüphelenmek
Kız arkadaşı olduğundan şüpheleniyor.
의심하다
그는 그것이 그의 여자친구라고 의심한다.
çıkarmak
Cüzdanımdan faturaları çıkarıyorum.
꺼내다
나는 지갑에서 청구서를 꺼낸다.
üzülmek
Her zaman horladığı için üzülüyor.
화나다
그녀는 그가 항상 코를 고는 것 때문에 화난다.
zenginleştirmek
Baharatlar yemeğimizi zenginleştirir.
풍부하게 하다
향신료는 우리 음식을 풍부하게 한다.
garantilemek
Sigorta, kaza durumunda koruma garantiler.
보장하다
보험은 사고의 경우 보호를 보장한다.
içeri almak
Asla yabancıları içeri almamalısınız.
들여보내다
생소한 사람을 절대로 들여보내서는 안 된다.
geçmek
Zaman bazen yavaş geçer.
지나가다
때로는 시간이 천천히 지나간다.
özdenetim uygulamak
Çok fazla para harcayamam; özdenetim uygulamalıyım.
자제하다
너무 많은 돈을 쓸 수 없어; 나는 자제해야 한다.
yürüyüşe çıkmak
Aile Pazar günleri yürüyüşe çıkıyor.
산책하다
그 가족은 일요일에 산책을 간다.
hazırlamak
Lezzetli bir yemek hazırlıyorlar.
준비하다
그들은 맛있는 식사를 준비한다.