yaşamak
Birlikte bir paylaşımlı dairede yaşıyorlar.
살다
그들은 공동 주택에 살고 있다.
koşmak
Her sabah sahilde koşar.
달리다
그녀는 해변에서 매일 아침 달린다.
başlamak
Yürüyüşçüler sabah erken başladı.
시작하다
아침 일찍 등산객들이 시작했다.
protesto etmek
İnsanlar adaletsizliğe karşı protesto ediyor.
항의하다
사람들은 불공평함에 항의한다.
net görmek
Yeni gözlüklerimle her şeyi net görüyorum.
명확히 보다
나는 새 안경으로 모든 것을 명확하게 볼 수 있다.
kolaylaştırmak
Tatil hayatı kolaylaştırır.
편하게 하다
휴가가 생활을 더 편하게 만든다.
iflas etmek
İşletme muhtemelen yakında iflas edecek.
파산하다
그 사업은 아마도 곧 파산할 것이다.
yönetmek
Ailenizde parayı kim yönetiyor?
관리하다
네 가족에서 누가 돈을 관리하나요?
örtmek
Ekmeği peynirle örttü.
덮다
그녀는 빵 위에 치즈로 덮었다.
ticaret yapmak
İnsanlar kullanılmış mobilyalarla ticaret yapıyorlar.
거래하다
사람들은 중고 가구를 거래한다.
sevmek
Atını gerçekten çok seviyor.
사랑하다
그녀는 그녀의 말을 정말로 사랑한다.
açık bırakmak
Pencereleri açık bırakanlar hırsızları davet eder!
열어두다
창문을 열어두는 사람은 강도를 초대하는 것이다!