Tîpe
Fêrbûna Lêkeran – Lîtvanyayî

katlanamamak
O şarkıyı katlanamıyor.
verdragen
Ze kan het zingen niet verdragen.

yapmak
Sağlıkları için bir şey yapmak istiyorlar.
doen voor
Ze willen iets voor hun gezondheid doen.

dönmek
Bumerang geri döndü.
terugkomen
De boemerang kwam terug.

tanımak
Garip köpekler birbirlerini tanımak isterler.
leren kennen
Vreemde honden willen elkaar leren kennen.

aramak
Sonbaharda mantar ararım.
zoeken
Ik zoek paddenstoelen in de herfst.

karıştırmak
Çeşitli malzemelerin karıştırılması gerekiyor.
mengen
Verschillende ingrediënten moeten worden gemengd.

özdenetim uygulamak
Çok fazla para harcayamam; özdenetim uygulamalıyım.
beheersen
Ik kan niet te veel geld uitgeven; ik moet me beheersen.

hazırlamak
Ona büyük bir sevinç hazırladı.
bereiden
Ze bereidde hem groot plezier.

taşınmak
Komşu taşınıyor.
verhuizen
De buurman verhuist.

hışırdamak
Ayaklarımın altındaki yapraklar hışırdayarak.
ritselen
De bladeren ritselen onder mijn voeten.

başlamak
Askerler başlıyor.
beginnen
De soldaten beginnen.
