Ordforråd
Lær verb – Turkish

girmek
Gemi limana giriyor.
gå inn
Skipet går inn i hamna.

kilo vermek
Çok kilo verdi.
gå ned i vekt
Han har gått mykje ned i vekt.

geçinmek
Az parayla geçinmek zorunda.
klare seg
Ho må klare seg med lite pengar.

görmezden gelmek
Çocuk annesinin sözlerini görmezden geliyor.
ignorere
Barnet ignorerer mora si sine ord.

oynamak
Çocuk yalnız oynamayı tercih eder.
spele
Barnet vil helst spele aleine.

yürüyüşe çıkmak
Aile Pazar günleri yürüyüşe çıkıyor.
gå tur
Familien går på tur om søndagane.

biriktirmek
Çocuklarım kendi paralarını biriktirdiler.
spare
Borna mine har spara sine eigne pengar.

tercih etmek
Birçok çocuk sağlıklı şeylerden daha çok şekeri tercih eder.
føretrekke
Mange barn føretrekker godteri framfor sunne ting.

katlanamamak
O şarkıyı katlanamıyor.
tåle
Ho kan ikkje tåle songen.

geçmesine izin vermek
Sınırlarda mültecilere geçmelerine izin verilmeli mi?
sleppe gjennom
Bør flyktningar sleppast gjennom ved grensene?

harcamak
Tüm parasını harcadı.
bruke
Ho brukte all pengane sine.
