ਸ਼ਬਦਾਵਲੀ
ਕਿਰਿਆਵਾਂ ਸਿੱਖੋ – ਚੀਨੀ (ਸਰਲੀਕਿਰਤ)

biriktirmek
Çocuklarım kendi paralarını biriktirdiler.
biriktirmek
Çocuklarım kendi paralarını biriktirdiler.
économiser
Mes enfants ont économisé leur propre argent.

düşünmek
Onu her zaman düşünmek zorunda.
düşünmek
Onu her zaman düşünmek zorunda.
penser
Elle doit toujours penser à lui.

oluşturmak
Birlikte iyi bir takım oluşturuyoruz.
oluşturmak
Birlikte iyi bir takım oluşturuyoruz.
former
Nous formons une bonne équipe ensemble.

belirmek
Suda aniden büyük bir balık belirdi.
belirmek
Suda aniden büyük bir balık belirdi.
apparaître
Un gros poisson est soudainement apparu dans l’eau.

incelemek
Kan örnekleri bu laboratuvarda inceleniyor.
incelemek
Kan örnekleri bu laboratuvarda inceleniyor.
examiner
Les échantillons de sang sont examinés dans ce laboratoire.

gecelemek
Arabada gecelemekteyiz.
gecelemek
Arabada gecelemekteyiz.
passer la nuit
Nous passons la nuit dans la voiture.

keşfetmek
Astronotlar uzayı keşfetmek istiyor.
keşfetmek
Astronotlar uzayı keşfetmek istiyor.
explorer
Les astronautes veulent explorer l’espace.

tütsülemek
Et, saklamak için tütsülenir.
tütsülemek
Et, saklamak için tütsülenir.
fumer
La viande est fumée pour la conserver.

desteklemek
İki arkadaş birbirlerini her zaman desteklemek istiyor.
desteklemek
İki arkadaş birbirlerini her zaman desteklemek istiyor.
défendre
Les deux amis veulent toujours se défendre mutuellement.

durdurmak
Polis kadını aracı durduruyor.
durdurmak
Polis kadını aracı durduruyor.
arrêter
La policière arrête la voiture.

çalışmak
O, bir erkekten daha iyi çalışıyor.
çalışmak
O, bir erkekten daha iyi çalışıyor.
travailler
Elle travaille mieux qu’un homme.
