Slovná zásoba
Naučte sa slovesá – afrikánčina

fark etmek
Dışarıda birini fark ediyor.
notar
Ela nota alguém do lado de fora.

boyamak
Dairemi boyamak istiyorum.
pintar
Quero pintar meu apartamento.

kiralamak
Bir araba kiraladı.
alugar
Ele alugou um carro.

okumak
Gözlüksüz okuyamam.
ler
Não consigo ler sem óculos.

hissetmek
Anne, çocuğu için çok sevgi hissediyor.
sentir
A mãe sente muito amor pelo seu filho.

dans etmek
Sevgiyle tango dans ediyorlar.
dançar
Eles estão dançando um tango apaixonados.

tamir etmek
Kabloyu tamir etmek istedi.
consertar
Ele queria consertar o cabo.

ağlamak
Çocuk banyoda ağlıyor.
chorar
A criança está chorando na banheira.

şaşırtmak
Ebeveynlerini bir hediye ile şaşırttı.
surpreender
Ela surpreendeu seus pais com um presente.

dua etmek
Sessizce dua ediyor.
rezar
Ele reza silenciosamente.

geri almak
Yakında saati tekrar geri almak zorunda kalacağız.
atrasar
Logo teremos que atrasar o relógio novamente.
