คำศัพท์

เรียนรู้คำกริยา – เอสเปอแรนโต

cms/verbs-webp/109096830.webp
portare
Il cane porta la palla dall’acqua.
getirmek
Köpek, topu suyun içinden getiriyor.
cms/verbs-webp/853759.webp
svendere
La merce viene svenduta.
satışa sunmak
Malzemeler satışa sunuluyor.
cms/verbs-webp/8451970.webp
discutere
I colleghi discutono il problema.
tartışmak
Meslektaşlar problemi tartışıyorlar.
cms/verbs-webp/132125626.webp
persuadere
Spesso deve persuadere sua figlia a mangiare.
ikna etmek
Kızını yemek yemesi için sık sık ikna etmek zorunda.
cms/verbs-webp/54887804.webp
garantire
L’assicurazione garantisce protezione in caso di incidenti.
garantilemek
Sigorta, kaza durumunda koruma garantiler.
cms/verbs-webp/120900153.webp
uscire
I bambini finalmente vogliono uscire.
dışarı çıkmak
Çocuklar sonunda dışarı çıkmak istiyor.
cms/verbs-webp/23468401.webp
fidanzarsi
Si sono fidanzati in segreto!
nişanlanmak
Gizlice nişanlandılar!
cms/verbs-webp/119611576.webp
colpire
Il treno ha colpito l’auto.
çarpmak
Tren arabaya çarptı.
cms/verbs-webp/2480421.webp
buttare giù
Il toro ha buttato giù l’uomo.
atmak
Boğa adamı atmış.
cms/verbs-webp/50245878.webp
prendere appunti
Gli studenti prendono appunti su tutto ciò che dice l’insegnante.
not almak
Öğrenciler öğretmenin söylediği her şeyi not alıyorlar.
cms/verbs-webp/41918279.webp
scappare
Nostro figlio voleva scappare da casa.
kaçmak
Oğlumuz evden kaçmak istedi.
cms/verbs-webp/38753106.webp
parlare
Non bisognerebbe parlare troppo forte al cinema.
konuşmak
Sinemada çok yüksek konuşmamalısınız.