Talasalitaan

Learn Adverbs – Turko

cms/adverbs-webp/121564016.webp
uzun
Bekleme odasında uzun süre beklemem gerekti.
matagal
Kinailangan kong maghintay ng matagal sa waiting room.
cms/adverbs-webp/71109632.webp
gerçekten
Buna gerçekten inanabilir miyim?
talaga
Maaari ko bang talaga itong paniwalaan?
cms/adverbs-webp/80929954.webp
daha
Daha büyük çocuklar daha fazla cep harçlığı alıyor.
mas
Mas maraming baon ang natatanggap ng mas matatandang bata.
cms/adverbs-webp/111290590.webp
aynı
Bu insanlar farklı ama aynı derecede iyimser!
pareho
Ang mga taong ito ay magkaiba, ngunit parehong optimistiko!
cms/adverbs-webp/123249091.webp
birlikte
İkisi de birlikte oynamayı sever.
magkasama
Gusto ng dalawang ito na maglaro magkasama.
cms/adverbs-webp/138692385.webp
bir yerlerde
Bir tavşan bir yerlerde saklanmış.
sa isang lugar
Isang kuneho ang nagtago sa isang lugar.
cms/adverbs-webp/134906261.webp
zaten
Ev zaten satıldı.
na
Ang bahay ay na benta na.
cms/adverbs-webp/54073755.webp
üzerinde
Çatıya tırmanıp üzerinde oturuyor.
doon
Umaaligid siya sa bubong at umupo doon.
cms/adverbs-webp/141785064.webp
yakında
O, yakında eve dönebilir.
madali
Siya ay maaaring umuwi madali.
cms/adverbs-webp/96364122.webp
ilk
Güvenlik ilk sırada gelir.
una
Ang kaligtasan ay palaging nauuna.
cms/adverbs-webp/81256632.webp
etrafında
Bir problem etrafında konuşmamalısınız.
palibot-libot
Hindi mo dapat palibut-libotin ang problema.
cms/adverbs-webp/40230258.webp
çok fazla
O her zaman çok fazla çalıştı.
sobra
Palaging sobra siyang nagtatrabaho.