Konuşma Kılavuzu

(ki) li yan cümleler » Šalutiniai sakiniai su kad 2

TR Türkçe
LT Litvanca

92 [doksan iki]

(ki) li yan cümleler

92 [devyniasdešimt du]

Šalutiniai sakiniai su kad 2

Çeviriyi nasıl görmek istediğinizi seçin:

İndirmek MP3 (.zip Dosyalar)

MP3 Türkçe + Litvanca (1-100) MP3 Litvanca (1-100)

Video bulunamadı!

İşaret hareketler ile dile doğru

Konuştuğumuz ya da dinlediğimiz zaman beynimizin çok görevi var. Dilsel sinyalleri işlemek zorundadır. İşaret hareketleri ve semboller de birer dilsel sinyaldir. Bunlar insan dilinden önce var olmuşlar. Bazı işaretler tüm kültürlerde anlaşılırken, bazıları da öğrenilmesi gerekiyor. Bunlar yani kendilerinden anlaşılır değiller. İşaret hareketleri ve semboller dil gibi kullanılmaktadırlar. Ve aynı beyin bölümünde işlenmektedirler! Bunu yeni bir bilimsel araştırma ispatlamıştır. Araştırmacılar birçok denek üzerinde çalışma yaptılar. Bu denenen kişiler birçok video görüntüleri izlemek zorundalardı. Klipleri izlerken beyin aktiviteleri ölçüldü. Kliplerin bir bölümünde değişik şeyler ifade ediliyordu. Bu hareketler, semboller ve dil aracılığı ile gerçekleşiyordu. Diğer denenen kişiler ise başka video görüntüleri izliyorlardı. Bunlar saçma içerikli görüntülerdi. Bu görüntüler ne dil içeriği ne de işaret hareketleri ve semboller içermekteydi. Kısacası hiçbir anlamları yoktu. Bu ölçüm sayesinde araştırmacılar neyin nerede işlendiğini görmektelerdi. Deneklerin beyin aktivitelerini böylece karşılaştırabiliyorlardı. Anlamı olan her şey aynı bölümde analiz ediliyordu. Bu deneyin sonucu çok ilginçti. Sonuç itibarı ile beynimizin dili nasıl yeniden öğrendiği gösterilmektedir. İlk önce insanlar işaret hareketleri ile iletişim kuruyorlar. Daha sonra bir dil oluşturmaktadırlar. Böylece beyin, dili işaret hareketi olarak işlemeyi öğrenmeliydi. Ve belli ki bunun için eski versiyonu sadece güncellemişti…

Türkçe	Litvanca	Oyna Daha
Horlaman beni kızdırıyor.	Man--e---n-, --d----------k-. M___ e______ k__ (___ k______ M-n- e-z-n-, k-d (-u- k-a-k-. ----------------------------- Mane erzina, kad (tu) knarki. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! Horlaman beni kızdırıyor. Mane erzina, kad (tu) knarki. EN Ses I’m angry that you snore. DE Ses Es ärgert mich, dass du schnarchst. ES Ses Me molesta que ronques. FR Ses Cela me fâche que tu ronfles. IT Ses Mi secca che tu russi. RU Ses Меня раздражает, что ты храпишь.
Bu kadar çok bira içmen beni kızdırıyor.	Man- e-z--a---a---t-)--eri----- ---g-----s. M___ e______ k__ (___ g___ t___ d___ a_____ M-n- e-z-n-, k-d (-u- g-r- t-e- d-u- a-a-s- ------------------------------------------- Mane erzina, kad (tu) geri tiek daug alaus. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! Bu kadar çok bira içmen beni kızdırıyor. Mane erzina, kad (tu) geri tiek daug alaus. EN Ses I’m angry that you drink so much beer. DE Ses Es ärgert mich, dass du so viel Bier trinkst. ES Ses Me molesta que bebas tanto. FR Ses Cela me fâche que tu boives autant de bière. IT Ses Mi secca che tu beva tanta birra. RU Ses Меня раздражает, что ты пьёшь так много пива.
Bu kadar geç gelmen beni kızdırıyor.	M--e-e-z-n-, ka--------a--in--ta-p--ėl--. M___ e______ k__ (___ p______ t___ v_____ M-n- e-z-n-, k-d (-u- p-r-i-i t-i- v-l-i- ----------------------------------------- Mane erzina, kad (tu) pareini taip vėlai. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! Bu kadar geç gelmen beni kızdırıyor. Mane erzina, kad (tu) pareini taip vėlai. EN Ses I’m angry that you come so late. DE Ses Es ärgert mich, dass du so spät kommst. ES Ses Me molesta que vengas tan tarde. FR Ses Cela me fâche que tu arrives si tard. IT Ses Mi secca che tu venga così tardi. RU Ses Меня раздражает, что ты так поздно приходишь.
Onun bir doktora ihtiyacı olduğunu zannediyorum.	(A-) mana---kad---m reik-a gyd-t-jo. (___ m_____ k__ j__ r_____ g________ (-š- m-n-u- k-d j-m r-i-i- g-d-t-j-. ------------------------------------ (Aš) manau, kad jam reikia gydytojo. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! Onun bir doktora ihtiyacı olduğunu zannediyorum. (Aš) manau, kad jam reikia gydytojo. EN Ses I think he needs a doctor. DE Ses Ich glaube, dass er einen Arzt braucht. ES Ses (Yo) creo que (él) debería ir al médico. FR Ses Je crois qu’il a besoin d’un médecin. IT Ses Credo che abbia bisogno di un medico. RU Ses Я думаю, что ему нужен врач.
Onun hasta olduğunu zannediyorum.	(--- ----u,-k-- j-s-----a. (___ m_____ k__ j__ s_____ (-š- m-n-u- k-d j-s s-r-a- -------------------------- (Aš) manau, kad jis serga. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! Onun hasta olduğunu zannediyorum. (Aš) manau, kad jis serga. EN Ses I think he is ill. DE Ses Ich glaube, dass er krank ist. ES Ses Creo que está enfermo. FR Ses Je crois qu’il est malade. IT Ses Credo che sia malato. RU Ses Я думаю, что он болен.
Onun şimdi uyuduğunu zannediyorum.	(A-) --n-u- ka----- -a--r--i-ga. (___ m_____ k__ j__ d____ m_____ (-š- m-n-u- k-d j-s d-b-r m-e-a- -------------------------------- (Aš) manau, kad jis dabar miega. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! Onun şimdi uyuduğunu zannediyorum. (Aš) manau, kad jis dabar miega. EN Ses I think he is sleeping now. DE Ses Ich glaube, dass er jetzt schläft. ES Ses Creo que ahora está durmiendo. FR Ses Je crois qu’il est en train de dormir. IT Ses Credo che adesso dorma. RU Ses Я думаю, что он сейчас спит.
Onun kızımızla evleneceğini ümit ediyoruz.	(Mes- t--i-------d-j---ve--mū------te-į. (____ t_______ k__ j__ v__ m___ d_______ (-e-) t-k-m-s- k-d j-s v-s m-s- d-k-e-į- ---------------------------------------- (Mes) tikimės, kad jis ves mūsų dukterį. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! Onun kızımızla evleneceğini ümit ediyoruz. (Mes) tikimės, kad jis ves mūsų dukterį. EN Ses We hope that he marries our daughter. DE Ses Wir hoffen, dass er unsere Tochter heiratet. ES Ses (Nosotros) esperamos que (él) se case con nuestra hija. FR Ses Nous espérons que notre fille se mariera. IT Ses Speriamo che sposi nostra figlia. RU Ses Мы надеемся, что он женится на нашей дочери.
Onun çok parası olduğunu ümit ediyoruz.	(--s)-----mė-,--a---i- t--i--a-- pin--ų. (____ t_______ k__ j__ t___ d___ p______ (-e-) t-k-m-s- k-d j-s t-r- d-u- p-n-g-. ---------------------------------------- (Mes) tikimės, kad jis turi daug pinigų. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! Onun çok parası olduğunu ümit ediyoruz. (Mes) tikimės, kad jis turi daug pinigų. EN Ses We hope that he has a lot of money. DE Ses Wir hoffen, dass er viel Geld hat. ES Ses Esperamos que tenga mucho dinero. FR Ses Nous espérons qu’il a beaucoup d’argent. IT Ses Speriamo che abbia molti soldi. RU Ses Мы надеемся, что у него много денег.
Onun milyoner olduğunu ümit ediyoruz.	(Mes-----i--s,--a--j-- y-a---lijoni--ius. (____ t_______ k__ j__ y__ m_____________ (-e-) t-k-m-s- k-d j-s y-a m-l-j-n-e-i-s- ----------------------------------------- (Mes) tikimės, kad jis yra milijonierius. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! Onun milyoner olduğunu ümit ediyoruz. (Mes) tikimės, kad jis yra milijonierius. EN Ses We hope that he is a millionaire. DE Ses Wir hoffen, dass er Millionär ist. ES Ses Esperamos que sea millonario. FR Ses Nous espérons qu’il est millionnaire. IT Ses Speriamo che sia milionario. RU Ses Мы надеемся, что он миллионер.
Hanımının bir kaza geçirdiğini duydum.	(--) gi---j--- k-d --v- ---n- tu-ė--------ją. (___ g________ k__ t___ ž____ t_____ a_______ (-š- g-r-ė-a-, k-d t-v- ž-o-a t-r-j- a-a-i-ą- --------------------------------------------- (Aš) girdėjau, kad tavo žmona turėjo avariją. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! Hanımının bir kaza geçirdiğini duydum. (Aš) girdėjau, kad tavo žmona turėjo avariją. EN Ses I heard that your wife had an accident. DE Ses Ich habe gehört, dass deine Frau einen Unfall hatte. ES Ses Me han dicho que tu esposa ha tenido un accidente. FR Ses J’ai entendu que ta femme avait eu un accident. IT Ses Ho sentito che tua moglie ha avuto un incidente. RU Ses Я слышал / слышала, что с твоей женой произошел несчастный случай.
Onun hastahanede yattığını duydum.	(A-) --r--ja-- k-d j----l--lig-ni-ė--. (___ g________ k__ j_ g___ l__________ (-š- g-r-ė-a-, k-d j- g-l- l-g-n-n-j-. -------------------------------------- (Aš) girdėjau, kad ji guli ligoninėje. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! Onun hastahanede yattığını duydum. (Aš) girdėjau, kad ji guli ligoninėje. EN Ses I heard that she is in the hospital. DE Ses Ich habe gehört, dass sie im Krankenhaus liegt. ES Ses Me han dicho que está en el hospital. FR Ses J’ai entendu qu’elle est à l’hôpital. IT Ses Ho sentito che è all’ospedale. RU Ses Я слышал / слышала, что она лежит в больнице.
Arabanın tamamen hurda olduğunu duydum.	(A-)---r-------k----a----u-----ili--v---š-ai -----o. (___ g________ k__ t___ a__________ v_______ s______ (-š- g-r-ė-a-, k-d t-v- a-t-m-b-l-s v-s-š-a- s-g-d-. ---------------------------------------------------- (Aš) girdėjau, kad tavo automobilis visiškai sugedo. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! Arabanın tamamen hurda olduğunu duydum. (Aš) girdėjau, kad tavo automobilis visiškai sugedo. EN Ses I heard that your car is completely wrecked. DE Ses Ich habe gehört, dass dein Auto total kaputt ist. ES Ses Me han dicho que tu coche está completamente destrozado. FR Ses J’ai entendu que ta voiture est complètement détruite. IT Ses Ho sentito che la tua macchina è completamente distrutta. RU Ses Я слышал / слышала, что твоя машина совсем разбита.
Geldiğinize sevindim.	D----u / ---a---u-si- ka---jū----tėjote. D_____ / d___________ k__ (____ a_______ D-i-g- / d-i-u-i-o-i- k-d (-ū-) a-ė-o-e- ---------------------------------------- Džiugu / džiaugiuosi, kad (jūs) atėjote. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! Geldiğinize sevindim. Džiugu / džiaugiuosi, kad (jūs) atėjote. EN Ses I’m happy that you came. DE Ses Es freut mich, dass Sie gekommen sind. ES Ses Me alegro de que hayan venido (ustedes). FR Ses Je me réjouis que vous soyez venu. IT Ses Mi fa piacere che sia venuto. RU Ses Я рад / рада, что Вы пришли.
Ilginiz duyduğunuza sevindim.	Dži-g--/--ž-a-g---si- -ad--j-s) --m-t--. D_____ / d___________ k__ (____ d_______ D-i-g- / d-i-u-i-o-i- k-d (-ū-) d-m-t-s- ---------------------------------------- Džiugu / džiaugiuosi, kad (jūs) domitės. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! Ilginiz duyduğunuza sevindim. Džiugu / džiaugiuosi, kad (jūs) domitės. EN Ses I’m happy that you are interested. DE Ses Es freut mich, dass Sie Interesse haben. ES Ses Me alegro de que tengan (ustedes) interés. FR Ses Je me réjouis que vous soyez intéressé. IT Ses Mi fa piacere che abbia interesse. RU Ses Я рад / рада, что Вы заинтересованы.
Evi almak istemenize sevindim.	D-i-g- - d--aug-uos-- kad---ūs) -o--t- p---t- -amą. D_____ / d___________ k__ (____ n_____ p_____ n____ D-i-g- / d-i-u-i-o-i- k-d (-ū-) n-r-t- p-r-t- n-m-. --------------------------------------------------- Džiugu / džiaugiuosi, kad (jūs) norite pirkti namą. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! Evi almak istemenize sevindim. Džiugu / džiaugiuosi, kad (jūs) norite pirkti namą. EN Ses I’m happy that you want to buy the house. DE Ses Es freut mich, dass Sie das Haus kaufen wollen. ES Ses Me alegro de que quieran (ustedes) comprar la casa. FR Ses Je me réjouis que vous vouliez acheter la maison. IT Ses Mi fa piacere che voglia comprare la casa. RU Ses Я рад / рада, что Вы хотите купить дом.
Son otobüsün kalkmış olmasından korkuyorum.	Bija-,-k-d --s-u-i-is -u---u-a- --u-nu-a--a-ę-. B_____ k__ p_________ a________ j__ n__________ B-j-u- k-d p-s-u-i-i- a-t-b-s-s j-u n-v-ž-a-ę-. ----------------------------------------------- Bijau, kad paskutinis autobusas jau nuvažiavęs. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! Son otobüsün kalkmış olmasından korkuyorum. Bijau, kad paskutinis autobusas jau nuvažiavęs. EN Ses I’m afraid the last bus has already gone. DE Ses Ich fürchte, dass der letzte Bus schon weg ist. ES Ses Me temo que el último autobús ya ha pasado. FR Ses Je crains que le dernier bus ne soit déjà parti. IT Ses Temo che l’ultimo autobus sia già passato. RU Ses Боюсь, что последний автобус уже ушёл.
Bir taksi tutmamız gerekmesinden korkuyorum.	B--a-- ka----ms ---k-s v-ž-uo-i -a-s-. B_____ k__ m___ r_____ v_______ t_____ B-j-u- k-d m-m- r-i-ė- v-ž-u-t- t-k-i- -------------------------------------- Bijau, kad mums reikės važiuoti taksi. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! Bir taksi tutmamız gerekmesinden korkuyorum. Bijau, kad mums reikės važiuoti taksi. EN Ses I’m afraid we will have to take a taxi. DE Ses Ich fürchte, dass wir ein Taxi nehmen müssen. ES Ses Me temo que tendremos que coger / tomar (am.) un taxi. FR Ses Je crains que nous ne puissions prendre un taxi. IT Ses Temo che dobbiamo prendere un tassì. RU Ses Боюсь, что нам придётся взять такси.
Korkarım, yanımda para yok.	B-j--, k---n-t--iu -- sav--i - -epa-i--i---p----ų. B_____ k__ n______ s_ s_____ / n__________ p______ B-j-u- k-d n-t-r-u s- s-v-m- / n-p-s-ė-i-u p-n-g-. -------------------------------------------------- Bijau, kad neturiu su savimi / nepasiėmiau pinigų. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! Korkarım, yanımda para yok. Bijau, kad neturiu su savimi / nepasiėmiau pinigų. EN Ses I’m afraid I have no more money. DE Ses Ich fürchte, dass ich kein Geld bei mir habe. ES Ses Me temo que no llevo dinero. FR Ses Je crains de ne pas avoir d’argent sur moi. IT Ses Temo di non avere denaro con me. RU Ses Боюсь, что у меня нет с собой денег.